Eleştirel düşünme felsefenin sine qua non (olmazsa olmaz) koşuludur. Hangi çağda olursa olsun her filozof kendi çağının varsayımlarını eleştirerek düşünmeye başlamıştır. Fakat eleştiri her zaman olumsuz bir etkinlik midir?

Sözcüğün ne söylediğine dikkat edelim. Eleştiri bir önerme ya da varsayımdaki bilgi iddiasının sınanması, ilgili varsayımların düşüncenin süzgecinden ya da eleğinden geçirilmesidir. En basit anlamıyla bir eleme işlemidir eleştiri. Söz konusu varsayımlar, düşüncenin veya aklın sınamasına tâbi tutulur. Eleğin üstünde kalanlar, düşüncenin onay verdikleri; elenenler ise aklın kurtulması gereken fazlalıklarıdır. O halde eleştiri, kendisi bakımından olumlu ya da olumsuz değildir; olumlu ya da olumsuz olmaya ilgisizdir.

Kendisi bakımından eleştiri olumsuz bir etkinlik olmasa da, bu eleştiriye maruz kalan düşünce veya durumlar açısından olumsuz olarak algılanabilir. Zira temelsiz birtakım varsayımlar aklın sınamasından geçemedikleri takdirde çözülmeye yazgılıdırlar. O halde eleştirel düşünmenin olumsuz olarak nitelenmesi felsefi düşüncenin değil, dünyayı temelsiz varsayımların üzerine inşa etmeye çalışan temelsiz düşüncelerin suçudur. Nitekim düşünmeyi ve dolayısıyla felsefeyi kimilerinin gözünde tehlikeli bir düşmana çeviren şey eleştiri etkinliğinin kendisidir. Fakat eleştirinin kendisi, uygulandığı konunun ne olduğuna ilgisizdir.

Çocuklar için Felsefe (P4C) yönteminin 4C’sinden birisi olan eleştirel düşünme, katılımcılarla gerçekleştirilen her soruşturmada aktif tutulması gereken ve bu sayede geliştirilecek olan bir beceridir. Diğer düşünme becerileriyle birlikte işlemeye başladığında, kişinin doğru akıl yürütmesini, temelsiz varsayımları fark etmesini, her türden bilgi iddiasının güçlü ve zayıf yanlarını kavramasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda doğru yargı verme yetisini geliştirir ve ona pratik bir bilgelik kazandırır.

İmagis P4C için eleştiri, yalnızca telkin edilecek, tavsiye edilecek ya da düşünmenin içeriğiyle sınırlandırılacak bir düşünsel etkinlik değildir. Aksine eleştirel düşünme etkinliğinin en güçlü tarafı, düşüncenin kendi varsayımlarını da eleştirebiliyor olmasıdır. “Kendi kendisini düşünen düşünce.” Hem biçim hem de içerik olarak P4C yöntemi eleştirel olmak zorundadır. Kolaylaştırıcının soruları hem içerik açısından eleştiriye çağırmalı hem de biçimsel olarak eleştirel olmalıdır.

Platon’un Sokrates’e söylettiği gibi: Sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez.


Yazar: Bekir Aşçı

Çizer: Fahrettin Yılmaz